İslam Açısından Laiklik Ve Sekülerizm

Biz bu eserin başından beri anlattığımız ve kitap içinde konuyu işlerken yer yer adını verdiğimiz başka kitaplarımızda da, Kur’an ve sünnetten deliller getirerek enine boyuna ifade etmeğe çalıştık ki, İslam düşüncesine göre laiklik, “devleti ve toplumu yönetecek yasaları dinden değil de insan aklından ve halk iradesinden alma” anlamında kullanıldığında, bir şirktir, küfürdür.  Aynı anlam için kullanıldığında sekülerizm, modernizm ve aydınlanma da aynı hükmü alır.

Neden mi?

Çünkü bu Allah Teâlâ’nın “ulûhiyet” ve “Rububiyet” sıfatlarında O’na “insanı” veya “halkı” “şirk”, yani “ortak, denk, benzer, nazîr” koşmak, “emsal” edinmek anlamında bir şirktir, küfürdür. Bir Müslümanın bu anlamda laikliği benimsemesi, onu dinden çıkararak küfre düşürür. Bunu inkâr etmek bile akide açısından tehlikelidir.

Böyle olduğu hakikatini kavradığımızda İslam açısından yaşanan tehlikeyi bütün korkunçluğu ile görüp de ürpermemek ve Yüce Rabbimizden haya edip haşyet duyarak korkmamak mümkün değildir? Bugün avama “Biz Müslüman mıyız?” diye sorgulatacak, âlim ve davetçiye de “Yeniden İslam’a” diye çırpındıracak bir acı ve çarpıcı gerçekle yüz yüzeyiz.

Biz bu eserin başından beri anlattığımız ve kitap içinde konuyu işlerken yer yer adını verdiğimiz başka kitaplarımızda da, Kur’an ve sünnetten deliller getirerek enine boyuna ifade etmeğe çalıştık ki, İslam düşüncesine göre laiklik, “devleti ve toplumu yönetecek yasaları dinden değil de insan aklından ve halk iradesinden alma” anlamında kullanıldığında, bir şirktir, küfürdür.  Aynı anlam için kullanıldığında sekülerizm, modernizm ve aydınlanma da aynı hükmü alır.

Neden mi?

Çünkü bu Allah Teâlâ’nın “ulûhiyet” ve “Rububiyet” sıfatlarında O’na “insanı” veya “halkı” “şirk”, yani “ortak, denk, benzer, nazîr” koşmak, “emsal” edinmek anlamında bir şirktir, küfürdür. Bir Müslümanın bu anlamda laikliği benimsemesi, onu dinden çıkararak küfre düşürür. Bunu inkâr etmek bile akide açısından tehlikelidir.