Bir konu üzerinde çok çalışmak, onunla tam ilgi kurmak ve kendi konusuna aşk ve muhabbetle sarılmak, o insanda, konu ile ilgisi olmayan kişileri hayrete düşüren bir meleke (kabiliyet) meydana getiriyor.
Evet, beynimizin henüz çok az bir kısmını kullanabiliyormuşuz. Bu ne demek Allah aşkına! Ya bir de % 70, 80, 99 unu kullandığımızı bir düşünsenize! Bu ne harika, ne muhteşem bir şey olurdu değil mi?
Ramazan Hocam özellikle fıkıh alanında yoğunlaşmıştır demiştik. Bilgisini öğrenciler yanında halkla da paylaşır. Ramazan ayında camilerde vaaz ederek ve bazı radyolarda sohbet ederek, değişik vakıflarda seminerler vererek halk eğitimine katkı sunar.
Size çok dikkat çekici, gerçekten ilginç, hem de çok tatlı, çok müjdeli bir keşif örneği sunalım: M. Serhan Tayşi, “Ali Emiri izinde” isimli hatıralarında yazıyor: