Kafirlere Tavrımız

İnsanlar iman bakımından üç kısma ayrılmış olduklarını görmüştük. İslam’ın insan anlayışında en temel belirleyici olduğu için bu üç sınıf insanı kısaca hatırlayalım:

1-Mü’min: Sevgili Peygamberimiz’in (sav.) Allah Teala katından bildirdiği, Kur’an ve mütevatir sünnetle sabit olan ve din açısından inanılması zorunlu bulunan bütün haber, esas ve hükümlerin her birine ayrı ayrı, Allah ve Peygamberinin isteğine uygun bir şekilde, kesin olarak inanan kişidir.

2-Kafir: Allah’ı veya iman esaslarını kabul etmeyendir. Eğer Allah’ı kabul etmekle beraber başka tanrılara da inanırsa ona müşrik denir.

3-Münafık: içinden inanmadığı halde, diliyle Müslüman olduğunu söyleyendir. Kafirin en kötüsü ve tehlikelisi bu iki yüzlüler, cehennemin en dibindedirler. 

Buna göre İslam, insana iman açısından bakar. Eğer imanı varsa, ona değer verir. Yoksa onu iman etmeye davet eder. Etmezse dünyada ve ahirette azap ve zillet içinde yaşamaya mahkûm olduğunu bildirir.

Bu ilkelere göre inananlar kardeştir ve her türlü hak ve vazifelerde imkan dâhilinde eşittirler. Irkı, deri rengi, memleketi, dili, kılık kıyafeti, sosyal durumu ne olursa olsun bütün Müslümanlar bir millet, bir ümmettirler. Hiçbir ırka, soya, nesebe özel bir statü tanınmamış, ayrıcalık verilmemiştir.

İslam açısından küfür de tek millettir. Şimdi o milletin çeşitlerini ve onlara karşı tavrımızı yakından görmeye çalışalım.