Selem

Para peşin mal veresiye satışlara selem/selef denir.  Sıfatı mazbut ve miktarı bilinen her şeyde selem caiz olur.  Sıfatı mazbut olmayan ve miktarı bilinmeyen nesnelerde selef caiz değildir.  Çünkü nizaha sebep olur.  

 

 

 

Selem bilhassa çiftçi ve sanayicilerin başvurduğu bir satış şeklidir.  Paraya muhtaç olan kimse, malını-elde etmeden önce satmak ister.  İslâm dini, satıcının darlığından istifade ederek alıcının, malı ucuza kapatmasını önlemek, üreticinin malını değerlendirmesine fırsat vermek için bazı şartlarla bu tip satışları caiz görmüştür.  Peygamberimiz şöyle der: "Kim hurmasını önceden satacaksa; belirli ölçüde, belirli tartıda ve belirli bir vakte kadar olmak şartıyla satsın.” (Müslim, Müsakat, 25)

 

Selem, var olmayan (mâdûm) bir malın satışı olduğundan, caiz olmaması gerekirken, ihtiyaç ve zarûret sebebiyle caiz görülmüştür.  Bunda her iki tarafın da kârı vardır; müşteri biraz daha ucuza mal alır, satıcı da peşin para ile ihtiyacını giderir.  Meselâ bir sanayici nakit sıkıntısına düşerse, belirli bir süre sonra teslim edilmek şartıyla, üreteceği -vasıfları belli olan malları satar; alacağı para ile üretimini yapar.  Böylece sanayicinin tezgâhı çalışır, üretim devam eder, alıcı da normal zamana nisbetle biraz daha ucuz mal almış olur.  Bu imkân üreticiyi, tefecilerin eline düşmekten de korur.  Çünkü üretimin devamı için paraya kaçınılmaz bir ihtiyaç vardır. 

 

Ölçülen tartılan, büyüklük bakımından aralarında pek fark olmayan ve tane ile satılan - ceviz ve yumurta gibi - ve metre ile satılan nesnelerde selem/selef caizdir.  Sayı ile hayvanlarda, azalarında ve derilerde, yük ile odunlarda ve bağ ile yoncada selem caiz değildir. 

 

Kendisi için selem parası verilen nesne, selem edilen andan teslim zamanına kadar dayananlardan olmadıkça selem caiz olmaz.  Selem gelecek muayyen bir zamana kadar olursa caiz olur. 

 

Ebu Hanîfe nezdinde selem yapılırken söylenen şu yedi şartla sahih olabilir: Akdi yapanlar, malın cinsi, çeşidi, sıfatı, miktarı, zamanı/müddeti, sermaye miktarı belli, ilgili ölçülen, tartılan ve sayılanların  bilinmesi, eğer malın teslimi için ücret lazımsa malın teslim edileceği yerin belli olmasıdır.  

 

Selem parasını alacak olan şahıs, parayı almazdan evvel ayrılırsa selem sahih olmaz.  Ne sermayede ve ne de selem edilmiş malda alınmazdan evvel tasarruf etmek caiz olamaz.  Selef/selem edilmiş malda, başkasını ortak yapmak veya devretmek caiz değildir.  

 

Zımmiler, alış verişlerinde Müslümanlar gibidirler.  Ancak içki ve domuzda ayrılırlar.  Zira onların içki ve domuz satışı, Müslümanların şıra ve koyun satışı gibidir.